2 Ağustos 2025, Cumartesi
02:12

HÜDA PAR Milletvekili Demir elektrik dağıtım şirketlerinin keyfi uygulamalarını Meclis’e taşıdı

GÜNDEM
HÜDA PAR Milletvekili Demir elektrik dağıtım şirketlerinin keyfi uygulamalarını Meclis’e taşıdı
Haber: Murat Genç/ Ankara

HÜDA PAR Milletvekili Demir elektrik dağıtım şirketlerinin keyfi uygulamalarını Meclis’e taşıdı

HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Doğu ve Güneydoğu’da elektrik dağıtım şirketlerinin halka yaşattığı mağduriyeti Meclis gündemine taşıdı.

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında elektrik dağıtım şirketlerinin keyfi uygulamalarına tepki gösterdi. Demir, “Elektrik dağıtım şirketleri vatandaşın sırtında bir yük olmaktan çıkarılmalı, bu şirketlerin özelleştirilmesi yeniden gözden geçirilmeli.” dedi.

“Keyfi uygulamalar artarak devam etmekte ve görünüşe göre daha uzun süre devam edecektir”

Yaz aylarının mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklık seviyesinde seyrettiğini belirten Demir, özellikle Güneydoğu illerinde hayatın olumuz etkilendiğini ifade etti. Demir, “Bu sıcaklıklar yalnızca hayatı zorlaştırmakla kalmamakta, aynı zamanda yangın gibi afetlere de zemin hazırlamaktadır. Bu zorlu süreçte, bir de elektrik dağıtım şirketlerinin vatandaşlarımıza yaşattığı ciddi mağduriyetler eklenmektedir. Elektrik dağıtım şirketlerinin keyfi uygulamaları yıllardır hem Meclis kürsüsünde hem kamuoyunda hem de ilgili bakanlıklarla yapılan görüşmelerde dile getirilmektedir. Ancak bugüne kadar bu sorunların çözümü yönünde somut bir adım atılmamıştır. Aksine bu keyfi uygulamalar artarak devam etmekte ve görünüşe göre daha uzun süre devam edecektir.” dedi.

“Elektrik kesintileri günün neredeyse yarısını kapsamaktadır”

Tarımsal sulamada elektrik kullanan çiftçilerin yaşadığı sorunları da paylaşan Demir, “Özellikle sulu tarım yapılan illerimizde, yani Mardin, Şanlıurfa, Şırnak, Diyarbakır ve Batman gibi bölgelerde, çiftçiler büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Ziraat odaları, il başkanlarımız ve çiftçilerle yaptığımız görüşmeler neticesinde sorunların ne kadar ciddi boyutta olduğu bir kez daha görülmüştür. Borç gerekçesiyle uygulanan elektrik kesintileri günün neredeyse yarısını kapsamaktadır. Günlük 8 ila 12 saat arasında değişen kesintiler nedeniyle sulama yapılamamakta, ürünler kuruyarak tarımsal üretim durma noktasına gelmektedir. Bu durum yalnızca bölge çiftçisini değil, tüm ülkenin gıda arz güvenliğini tehdit etmektedir. Türkiye'nin en verimli tarım arazilerinde yaşanan bu üretim kaybı, kısa vadede piyasaya, uzun vadede ise ülkenin tarım politikasına zarar verecektir.” şeklinde konuştu.

“Borcu olmayan vatandaşlar da bu kesintiden etkileniyor”

Vatandaşlara kesilen ceza tutarlarının astronomik olduğuna dikkat çeken Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaçak elektrik kullanımı gerekçesiyle uygulanan bu cezaların miktarı kimi zaman 10 bin liradan başlayıp 100 bin lirayı aşmaktadır. Zaten ekonomik kriz ve enflasyon baskısı altında ezilen halkımızın bu cezaları ödeme imkânı bulunmamaktadır. Üstelik bu cezalar bireysel değil, adeta toplumsal bir cezalandırmaya dönüşmüştür. Elektrik borcu gerekçesiyle tüm bir köyün elektriği kesilmekte, borcu olmayan vatandaşlar da bu kesintiden etkilenmektedir.”

“Risklere rağmen dağıtım şirketleri gerekli tedbirleri almamakta ve hiçbir yatırım yapmamaktadır”

Elektrik dağıtım şirketlerinin yatırım yapmadığını, mevcut sorunları çözmekten uzak bir tavır takındığını ifade eden Demir, “Sarkan kablolar nedeniyle sürekli arızalar yaşanmakta, bu arızalar bazen ölümcül sonuçlara yol açmaktadır. Geçtiğimiz yaz Mazıdağı, Derik ve Çınar üçgeninde yaşanan büyük yangın, sarkan elektrik kablolarından çıkan kıvılcım sonucu meydana gelmiş ve bu faciada 10’dan fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bugün hâlâ aynı risk devam etmektedir. Elektrik hatlarının birçok noktada yerin üstünde gelişigüzel bir şekilde taşınması, olası bir rüzgâr ya da hayvan temasında tekrar kıvılcım üretmesi ve yeni yangınlara sebep olması kaçınılmazdır. Ancak tüm bu risklere rağmen şirketler gerekli tedbirleri almamakta ve hiçbir yatırım yapmamaktadır.” dedi.

 

“Evler izinsiz aranmakta ve insanların mahremiyeti ihlal edilmektedir”

Kaçak kullanım gerekçesiyle polis ve jandarmalar eşliğinde yapılan baskınların vahim bir durum olduğunu belirten Demir, “Kaçak kullanım gerekçesiyle yapılan bu baskınlarda vatandaşlara adeta terörist muamelesi yapılmakta, evler izinsiz aranmakta ve insanların mahremiyeti ihlal edilmektedir. Bu tarz uygulamalar halkın devlete olan güvenini sarsmakta ve sosyal huzuru tehdit etmektedir.” şeklinde konuştu.

“Şirketlerin özelleştirilmesi yeniden gözden geçirilmeli”

Yetkililere çağrıda bulunan Demir, “Elektrik dağıtım şirketleri vatandaşın sırtında bir yük olmaktan çıkarılmalı, bu şirketlerin özelleştirilmesi yeniden gözden geçirilmeli ve kamunun yararını esas alan yeni bir yapılanmaya gidilmelidir. Bu şirketlerin yatırım yapmaktan kaçındığı, sadece kâr amacı güttüğü, topluma zarar verdiği artık herkesin malumudur. Dağıtım ağları kamulaştırılmalı, kamu denetimine açık bir yapıya kavuşturulmalıdır.” dedi.

“Çiftçiler için özel bir tarife uygulanmalı”

Cezaların hangi gerekçeyle kesildiği ve faturaların neye göre hesaplandığının belirtilmesi gerektiğini ifade eden Demir, sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca tarımsal üretimde kullanılan elektrikle evsel kullanım aynı tarifeye tabi tutulmamalıdır. Tarımda kullanılan enerji çok daha yüksek miktarlarda tüketilmektedir. Bu nedenle çiftçiler için özel bir tarife uygulanmalı ve elektrik fiyatları makul seviyelere çekilmelidir.”

“Kaçak kullanımı önlemek için sosyal çalışmalar yapılmalı”

Elektrik altyapısı iyileştirilmesi çağrısında bulunan Demir, “Bununla birlikte şirketlerin ihmalleri sonucu meydana gelen her türlü zararın tazmin edildiği, çift yönlü sorumluluk sistemine geçilmelidir. Sadece vatandaşı cezalandıran bir sistem değil, şirketleri de sorumlu tutan adil bir mekanizma kurulmalıdır. Halkı bilinçlendirmek, kaçak kullanımı önlemek için sosyal çalışmalar yapılmalı; ama hiçbir vatandaş aşağılanmamalı, evine baskın düzenlenmemeli, haysiyetine dokunulmamalıdır.” şeklinde konuştu.

“Durum artık sürdürülemez bir noktaya gelmiş, halkın sabrı tükenmiştir”

Demir, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Elektrik dağıtım şirketlerinin yol açtığı bu sorunlar yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir yara hâline gelmiştir. Bu durum artık sürdürülemez bir noktaya gelmiş, halkın sabrı tükenmiştir. Yetkilileri bir kez daha göreve çağırıyor, halkımızın sesine kulak verilmesini talep ediyoruz.”