Torosların derin dondurucusu Akseki obrukları, peynir üreticilerinin doğal hava deposu oldu
, 05 Kasım 2020 03:30Antalya'da bin 900 metre rakımlı yaylaya çıkan göçerler, yaz aylarında ürettiği peynirleri daha sonra satmak ve tüketmek üzere 40 metrelik kar obruklarında muhafaza ediyor. Vatandaşlar, 'Torosların derin dondurucusu' olarak bilinen obrukları hava deposu gibi kullanırken, sakladıkları peynir ve yağları ise yayla dönüşü çıkararak pazarlıyor.
Antalya'nın Akseki ilçesi Çimi Yaylası'na çıkan Yörükler, atalarından kalan geleneği sürdürerek ürettikleri peynirleri yaz aylarında sıcaklığı eksi 5-10 derece olan kar obruğunda saklıyor. Vatandaşlar, mağarada saklanan peynirlerin daha lezzetli olduğunu ve bozulmadığını söylüyor. Toros Dağları'nın zirvesindeki 50 metrelik doğal obruklar, 'Torosların derin dondurucusu' olarak da biliniyor.
ORGANİK SOĞUK HAVA DEPOSU
Bilal Arıcı, obruğun organik soğuk hava deposu olduğunu söyleyerek, "Burası kar deliği yani bir anlamda kar deposudur. Bu kar obruğu kış ayında yağan karlar ile dolar. Yaz ayında yaylaya çıktığımızda yaylada elektrik olmadığı için bozulacak tüm gıdalarımızı burada saklarız. Bu deliklerin içerisinde bol miktarda peynir, yağ ve yoğurt saklanmaktadır. Sahibi ihtiyacı olunca buradan çıkarıp evine götürür" dedi.
ANTALYA SICAĞINDA BİLE SICAKLIĞI SIFIRIN ALTINDA
Arıcı, "Buradaki kar obruğu çok soğuk ve serindir. Buradaki peynir, yoğurtlarımızı ve buna benzer gıdalarımızı saklama deposu olarak kullanmaktayız. Yaz ayında Antalya'da hava sıcaklığı 35-40 derece iken burası bizim bulunduğumuz yerde sıfırın altına kadar inmektedir. Bu soğuklukta doğal peynir, yoğurt ve yağlarımızı saklamaktayız. Buzdolabı gibi kullanmaktayız" şeklinde konuştu.
3,5 AY KAR OBRUĞUNDA BEKLETİLİYOR
En iyi peynirin tuluma basılan peynir olduğunu dikkat çeken Arıcı, "Tulum peyniri deriye basılır. Yaklaşık 3,5 ay kar obruğunda bekletilir. Daha sonra pazarlara götürerek pazarlarız. Eskiden atalarımız peynirleri bu şekilde deri tulumlara basarlardı. Yeni nesil derilere basılan peynirin lezzetini bilmezler. Keçi derilerinden elde ettiğimiz tulumun üzeri tülü olduğu için fazla tercih etmediklerinden bidonlara da basıyoruz. Aslında tulum peynirinin lezzeti ve kalitesi çok daha farklıdır" diye konuştu.
DOĞAL SÜTTEN YAPILIYOR
Manavgat ilçesinden Nisan Mayıs aylarında hava şartlarına göre yaylaya çıktıklarını anlatan Arıcı, "Yaylada keçilerimiz, koyunlarımız doğal ortamda beslenmektedirler. Keçilerden elde ettiğimiz sütten yayıklarda yağ çıkartırız. Ayrıca yine elde ettiğimiz sütten yaptığımız peynirleri ve yağları sıfırın altında 10-15 derece olan ve derinliği 35-40 metreyi bulan kar obruğuna getiriyoruz. Burada üç buçuk dört ay gibi bir süre durduktan sonra yayla göçüne doğru peynirleri çıkararak pazara götürüyoruz" dedi.
SİPARİŞLER YAZDAN ALINIYOR, PAZARA ÇIKMADAN SATILIYOR
Çimi Yaylası'nın peynirinin meşhur olduğunu ve oldukça lezzetli olduğunu söyleyen Arıcı, "Bizim peynirlerimiz daha pazara çıkmadan satılır. Biz yaylaya çıkmadan zaten sürekli müşterilerimiz siparişlerini bize verirler. Çoğu zaman siparişleri bile yetiştiremiyoruz. Eski müşterilerimiz tulum peynirinin lezzetini bildiklerinden peynirleri keçi tulumuna bastırırlar. Kimi müşterilerimiz ise bidonlara bastırırlar. Biz de yayla dönüşümüzde peynirleri obruktan çıkarıp kendilerine teslim ediyoruz" dedi.
OBRUKTA BEKLEMESİ AYRI BİR LEZZET VERİYOR
Keçilerden elde ettikleri sütün yağını almadıklarını söyleyen Arıcı, "Biz peynirlerin yağını kesinlikle almıyoruz. Peynirlerimiz tam yağlı peynirdir. Obrukta doğal ortamda bekleyen deri ve bidonlardaki peynirin suyu kendi haline çekilir. Ayrı bir lezzet verir. Yaylada keçilerimize fenni yem vermiyoruz. Keçilerimiz doğal ortamda beslendiği için peynirlerimiz çok lezzetli oluyor" dedi.
Yorumlar (0)