Turizm sezonunu Türkiye’den önce açan Avrupa’daki ülkelerin Delta ve Delta plus virüsü nedeniyle yeniden seyahat kısıtlamaları getirmeye başladığına dikkat çeken Budak, şunları söyledi:
“Normalleşme sürecinde çok dikkatli olmalıyız. ‘Ne kadar turist gelirse, o kadar iyi’ mantığıyla normalleşme sürecini yönetemeyiz. Aşısını yaptırmış olsalar bile, yurtdışından gelen her ziyaretçiden mutlaka PCR testi talep etmeliyiz. Turist çekebilmek için yabancı turistlere çok düşük fiyattan satış yapıldığına dair iddialar var. Bu süreci ‘astarı yüzünden pahalı’ hale getirmemek için her türlü önlem alınmalı. Turizm gelirleri ne kadar önemliyse, insanlarımızın sağlığı da en az o kadar önemli.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ile Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD)’nın birlikte yayımladıkları Covid-19 ve Turizm Raporu’na göre, Türkiye Covid-19’un turizm sektörüne olumsuz etkileri nedeniyle milli gelirinin yüzde 6,3’ü ile yüzde 9,1’i arasında bir kayıp yaşayacak. Yine aynı raporda, tüm dünyada turizm sektörünün 2023 yılına kadar pandemi öncesi seviyelere gelemeyeceği belirtiliyor. Yaşanacak kaybı telafi etmek için yalnızca uçuş kısıtlamalarının kaldırılması yetmiyor.
“İÇ TURİZMİ TEŞVİK EDİN”
“ Biz kapıları açtık. İşinizi yapın, ayakta kalın” denilerek sektörün sahipsiz bırakılmaması gerekiyor. Sektöre uzun vadeli faizsiz ya da çok düşük faizli kredilerle nefes aldırılmalı. Kısa Çalışma Ödeneği turizm çalışanları için Nisan 2022’ye kadar uzatılmalı. KDV indiriminin bir ay uzatılması yeterli değil, Nisan 2022’ye kadar yeniden uzatılmalı. Konaklama vergisi ve Turizm Tanıtım Payı ödemeleri tamamen kaldırılmalı. İç turizmi teşvik edecek mekanizmalar hayata geçirilmeli. Turizm bölgelerindeki esnafa ve üreticiye yeni hibeler verilmeli”