Deniz Kuvvetleri’nden amiral rütbesinden emekli 104 subay, hafta sonunda yayımladıkları bildiride Montrö Anlaşması’nın tartışmaya açılmasının endişe yarattığını beyan etmelerinin ardından bu sabah 10 amiral gözaltına alındı.
Cumhurbaşkanlığı açıklamayı askeri darbe çağrışımı yapmakla suçlarken, bu kapsamda bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştireceği değerlendirme ve MYK toplantıları izleniyor.
Ekonomistler enflasyonun yeni bir kur etkisi olmadığı senaryoda Nisan’da zirveyi göreceğini öngörüyordu. Ancak bu beklentiler TCMB’de başkan değişimiyle birlikte kur şoku oluşması nedeniyle önümüzdeki günlerde yeniden revize edilecek görünüyor. TCMB söylemlerinden piyasaların bu ay bir faiz indirimi yapılmayacağını tahmin ettiği 15 Nisan faiz kararı toplantısı ve ay sonundaki enflasyon raporu da izlenecek diğer gelişmeler arasında öne çıkıyor.
YÜZDE 19 FAİZ ÖNEMLİ DESTEK
Naci Ağbal başkanlığındaki TCMB, politika faizini beş aydan kısa bir sürede 875 baz puan artırması liranın değer kazanmasına sebep olmuştu. Bankacılara göre politika faizinin yüzde 19 seviyesinde bulunması TL için hala önemli bir destek oluşturmaya devam ediyor.
Ancak Erdoğan’ın ansızın Ağbal’ı görevden alarak, yerine kendi gibi yüksek faizin yüksek enflasyona sebep olduğu görüşüne katılan Şahap Kavcıoğlu’nu ataması, piyasalarda faizlerin erken indirileceği ve gizli sıkılaştırma gibi alışılagelmedik yöntemlere dönüleceği endişelerini artırarak Türkiye’yi yeni bir kur krizinin eşiğine getirdi.
Kavcıoğlu’nun geçen hafta sıkı para politikasına bağlı kalacağını taahhüt etmesi ve ABD Hazine tahvil faizlerindeki gerileme cuma günü kur 8 seviyesinin altına kadar geriledi. Ancak dolar/TL bu seviyelerde kalamadı. Bu düşüşte yabancı yatırımcının tatil nedeniyle pozisyon kapamaları hacim düşüşleri ile birlikte yurt içi yatırımcıların işlemlerde ağırlık kazanması etkili oldu.
Şubat ayında 300’ün altına kadar geriledikten sonra TCMB başkanının görevden alınmasıyla geçen hafta 500 baz puana yaklaşan Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i bu sabah aynı saatte 451/457 seviyesinde.
GELİŞEN PİYASALAR DAHA ÇOK SATIŞ BASKISI ALTINDA KALABİLİR
Küresel hisse senedi piyasaları, ABD’de tarım dışı istihdamdaki artışın ardından bir buçuk ayın en yüksek seviyesine çıkarken ABD tahvilleri Fed’in faizleri beklentilerden daha erken yükseltebileceği endişeleriyle baskı altında kaldı.
ABD Çalışma Bakanlığı’nın cuma günü yayınladığı verilere göre ABD’de mart ayında tarım dışı istihdam 916,000 ile geçen yıl ağustostan bu yana en yüksek artışı gösterdi. Bir önceki ay 379,000 olarak açıklanan istihdam artışı da 468,000 seviyesine revize edildi.
Tam istihdama geri dönme olasılığı, Fed’in 2023’e kadar faizleri sabit tutma sözüne sadık kalıp kalamayacağına dair soru işaretleri yaratıyor. Piyasalarda şüpheler varken, Fed’in federal fon vadeli kontratları, gelecek yılın sonuna kadar bir faiz artırımı fiyatlıyor.
Bankacılar ABD faizlerindeki artışın TL gibi gelişmekte olan ülke piyasalarında da önemli bir satış baskı yaratabileceği konusunda hemfikir.
Dolar, ABD ekonomisinin toparlanması ve Hazine tahvil getirilerindeki artışın etkisiyle başlıca para birimleri karşısında ocak-mart aylarında yaklaşık üç yılın en iyi çeyreklik performansını kaydetti.
Analistler, yatırımcıların küresel ekonominin salgın hastalıktan toparlanacağını fiyatlamaya devam edeceğini ve doların kazanımlarını artıracağını tahmin ediyorlar.
Piyasalarda ABD ve AB ile ilişkiler de yakından takip edilmeye devam ediliyor.
KURUMLAR VERGİSİ DÜZENLEMESİ İZLENİYOR
Bu hafta takip edilecek bir diğer gelişme ise şu anda yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranının 2021 yılı kurum kazançları için yüzde 25, 2022 yılı kurum kazançları için ise yüzde 23 oranında uygulanmasını içeren kanun teklifi olacak.
Ekonomistlerin hesaplamalarına göre teklif bütçede yaklaşık 105 milyar TL tutarındaki kurumlar vergisinde 25-26 milyar TL civarında artışa neden olacak. Ekonomistler 2021 yılının başlamış olması nedeniyle net etkinin kanun teklifinin TBMM’den geçerek yasalaşması ile birlikte uygulamanın netleşmesiyle ortaya çıkacağına da dikkat çekiyorlar.