Halk dilinde “Dikenli İncir”, ”Babutsa”, ‘’Kaktüs Meyvesi’’ ve “Kaynanadili” olarak da anılan Frenk yemişi; başta Gazipaşa bölgesi olmak üzere Antalya’da bolca yetişir. Frenk yemişi doğada dikenli halde bulunur. Cesaret edip dış kabuğunu soyduğunuzda ise içerisindeki lezzetli ve minik çekirdekli meyve ortaya çıkar. Antalyalılar tarafından çok sevilen Frenk Y-yemişinin ele dikeni batmadan yenilmesi ayrı bir beceri ister. 

Antalya caddelerini süsleyen ve bazen Antalya'ya gelen yerli ve yabancı turistlerce koparılıp yenmeye çalışılan bir türdür turunç meyvesi. Tadı oldukça ekşi olan turunç çok önemlidir çünkü çarşıda gördüğünüz tüm narenciye türleri turunç fidanına aşı yapılarak üretilir. Ayrıca turunç kabuklarından çok lezzetli reçeller yapılır ve turunç reçeli, narenciye reçelleri içinde en fazla bilinenidir.

Antalyalıların 'altıntop' veya 'kız memesi' adını verdiği, ilk bakışta greyfurta çok benzeyen şadok, büyüklük ve tat bakımından ondan ayrılır. Şadok, bazen yetişkin bir insan kafası büyüklüğüne ve ağırlığı iki buçuk üç kiloya kadar ulaşabilir. Çok değişik ve güzel bir tada sahip olan şadoğu çoğu kişi tadı çok ekşi hatta acımtırak olduğu için yemez. Bu meyvenin içini yemek için önce çok kalın olan kabuğunun soyulup dilimlere ayrılması ve sonra dilimlerin çok sert olan dış zarının özenle soyulup çekirdeklerinin ayıklanması gerekir. Ortaya çıkan bu zarsız dilimlerin üzerine tuz atılarak yenir. 

Şadok meyvesine göre daha küçük ve bir portakal büyüklüğünde olan 'bergamot', neredeyse 80 yıl meyve verebiliyor. Hoş bir esans kokusuna sahip olan bergamottan çıkarılan esans ve yağlar, dış ülkelere pazarlanıyor. Bergamotun kabuklarından çok güzel kokulu reçel yapılır. Bergamot meyvesinin içi şadok gibi yenir. Suyu C vitamini açısından son derece zengindir. Unutmadan belirtelim, çaya da ayrı bir lezzet katar.

Kayısının tatlı ve daha küçük bir çeşidi olan ve bazı kaynaklarda yabani kayısı adı da verilen zerdali yalnızca Antalya'da bilinir, hatta Antalya’da o kadar yaygındır ki Zerdalilik Mahallesi adını bu meyveden almıştır. İçinde yüksek miktarda Selenyum bulunmasından ötürü saç dökülmesine de iyi geldiği söylenir.

Türkiye’de hurma yetişir mi? sorunsalına inat Antalya’da hurma yetişir! Ve hurma da zerdali gibi bir mahalleye adını verecek kadar değerlidir Antalyalılar için. Bkz. Konyaaltı Hurma Mahallesi. 

Diğer yöreler genelde bu meyveye Yenidünya dese de Antalyalılar için o hep muşmuladır. Yemesi çok lezzetlidir ve faydaları saymakla bitmez. Yaşı 50’nin üzerinde olan Antalyalılar çok iyi hatırlar. Eski dönemlerde Antalya’da devasa muşmula bahçeleri bulunurdu. Antalya’ya tepeden baktığında narenciye ağaçlarıyla birlikte en çok görünen ağaçlardandı muşmula ağaçları. Ancak ne yazık ki Meydan Kavağı’nda bulunan son büyük muşmula bahçesi de ranta direnemeyip 2014 yılında o güzel arazisini beton binalara bıraktı.

Antalya’ya ismini, şeklini, rengini, marka değerini verendir portakal. Antalya Ovası'nda  toplam 57 çeşit portakal yetişir ve hepsi birbirinden lezzetlidir. Son yıllardaki artan betonlaşmaya rağmen halen sokaklarda bolca portakal ağacı ve hoş kokusuyla karşılaşmak mümkündür. Özellikle hiçbir döneminde tadı ekşi olmayan Şeker Portakalı ve tadı tüm dünyaya nam salmış Finike Portakalı en öne çıkan türlerdir.